Wednesday, October 26, 2005
zamazingo
ayiyogicigim,
dun ingilizce iletisim dersinde bi sunum yapicaktik. benim grubumda 2 insan var bana yapmam gerekeni solediler.. her grup bi urunu pazarlayacakti. benim grubum da Barbie yi (oyuncak) pazarlayacakti. neyse iste basladik iyi gidiyordu. ben sadece dogaclama yapiyor, grubum ingilizcede zorlaninca yardim ediyordum. neyse ortmenimiz "Ne cesit Barbieler satiyorsunuz?" diye sordu. Pek Sevgili arkadasimiz "Sportif barbie, suslu barbie ve masa dansozu barbie(burda masa dansi diye bi meslek varmis) ...(!)" demez mi... bi cocuk "peki bu cins barbinin kucuk cocuklar uzerinde yaratacagi etkiyi dusundunuz mu ?" dedi. arkadas bu sefer "cok saticagina inaniyoruz" dedi. ben de "Sadece Meksikada" diye ekleme yaptim. neyse sunumdan sonra hoca "biraz ciddiyet lutfen" filn dedi.. insalla notumu etkilemez. / AKsam ustu fransizca film festivaline gittim. "Ma soeur fachee" (kiz kardesim ve ben gbi) filmini cok cok begendim. hem komik hem fransizca hem de yumusak ve gercekci bi filmdi. filmden sonra dukkana gittim. anneme soledim. "istersen tekrar giderim" dedim. tekrar gittik. nefis bi film 2. sinde yine sevdim filmi. bazi filmleri 1 den fazla kere izlemek lazim. bide fransizca duyunca biraz refreshledim hafizami iyi oldu.
Monday, October 24, 2005
zamazingo
Bugun tum universteliler olarak tiyatro salonunda toplandik, tum ingilizce siniflari cikip sarki soylediler. zaten cogu playback yapti. o kadar Laubaliydiler ki sastim kaldim. yavrum sahneye cikiyosun kendine bi ceki-duzen ver.. 20-30 kisilik sinifca cikiyolar. o kadar rahatlarki.. biri arkada telefonuna gelen mesaji cevapliyo.. bi grup yanlis yone sallaniyo. komikti yani.. Dusundum de bizde(Turkiyede) olsak insanlar bi kasilir, heyecan yapar, terler, titrer, ciddiye alinir yani. belki 300 kisinin onundesin. Biz Turkler okuldaki bi cok seyi hatta belki hayati butunuyle burda aldiklarindan daha ciddiye aliyoruz. / sonrada bi arkadasla okul disinda takocuya gittik. afiyet olsun valla guzeldi.
zamazingo
cuma aksami Emin ve Andres le Guanajuato otobusunu beklerkene (saat 7 deymis) sinemaya gidelim dedik. Tim Burton un "El Cadaver mi novio", ispanyolcasindan bile emin olmadigim, filmine gittik. Tim amcamin daha iyisini yapabilecegine inaniyorum. neyse sonra zor ve yorucu da olsa vardik Guanajuatoya. Cihan adindaki orda yasayan Turkle tanistim. pek sevmedim. Enrique adinda garibim gecen sene Samsunda kalmis bi cocugun evinde kaldik. Turkce konustuk. valla unutmusum baya zorlaniyorum yani.. saka saka :) Enrique nin evinde Belcikanin Fransiz bolumunden gelen bi cocuk da yasiyodu. cunku kardesi Belcikadaymis. bu arada 2 sene once de Enriquenin ablasi Cek cumhuriyetine gitmis. aile baya multikulturel yani.. / cumartesi sehirde dolastik ve diger degisim ogrencileriyle bulustuk. Ben Fransizlarla kaynasip Fransizca konusmaya calistim. ayiptir soylemesi ispanyolcam "casi perfecto" (mukemmele yakin) oldugu icin fransizca konusurken surekli agzima ispanyolca kelimeler atladi. bu durumdan "rahatsiz" oldum ve bu konuda bisiler yapmaya karar verdim. / Guanajuato kucuk NEFISS bi sehir. her yere yurunuluyor. birde bir universtesi var enfess.. fotolarini cektim. masal gibi. gittigim sehirler arasinda en cok Guanajuatoyu sevdim. / yanliz cenemde yeni bir arkadas cikti. Adi Juan. ve Kanadada cikana cok benziyo. hemen beyaz oldu.. umarim bir an once gecer.
Friday, October 21, 2005
zamazingo
zamazingo
Dun okula gitmedim. cunku saat 3 de tum degisim ogrencileri bize gelicekti. EMinle TURK gunu hazirliycaktik. Emin borek yapmis. bende kisir ve kofte yapicaktim. neyse sonucta bulgur bulamadik ve Eminin dahiane fikrine uyup pirinci miksere koyduk. guyya pirinc kuculunce bulgura donusucekti.. :P neyse kirik pirinc disinda kisir super gidiyodu. resmen koklayarak kendimizi memlekette hissetmeye baslamistik. ama tadina bakinca kisiri derhal saklamaya karar verdik. Bide kofte yaptik. Kadriye teyzecigimin "Kiymanin ustune biraz sundan , bi miktar da bundan" seklindeki olcusuz tarifine ragmen kofte basariliydi. Bi ara Emin "Turkiyede olsaydik Ben bu boregi bu kadar guzel yapamayabilirdim" dedi. Ben de "aynen" dedim. bu arada herkes daha pismekte olan yemeklere el atmaya calisiyo ben de ellerine vurup "Bugun Turk gunu ve biz de yemege hep BERABER oturulur hep BERABER baslanir ve yemek MASADA YENIR. FAST DEGILDIRRRR." dedim. annem bi ara tortilla ister misiniz ? diye abuk bi soru sordu. neyse artik ona engel olamadim. tortilla nin icine kofte ve salata koyup yedim KULTUREL SENTEZ yaptim. yemekten sonra Brezilyalilar brezilya tatlisi yapti. Cajeta ya ve Karamele benziyo.. Sonra ilk defa bizim bahcenin en dibine gidip basket oynadik. Gitar caldik, bazilari sarki soyledi. Su an da butun Meksikali arkadaslarimi davet edip Turk yemekleri yapmak istiyorum. hem de alasini mesela dolma, yogurtlu kofte, mercumah koftesi hersey HERSEYY vs. ayy suraya bi bakin http://www.portakalagaci.com/oburcuk/annemin_tari
zamazingo
bu carsamba yaraticilik dersinde korebeye benzer bisey oynadik. valla oynadik. herkes es seciyo. sonra bi es gozlerini kapatiyo ve oteki ona okulun icinde bazi seyler dokunduruyo. ve gozu kapali arkadas dokundugu seyin ona ne hissettirdigini soyluyor. benim esim bana orumcek agi, agac ve supurge dokundurdu. agactan sonra supurgeyi de agac sandim. hem de cam agaci. ehehe ehe ... / sonra o aksam bizim eve Lulu teyzem ve ailesi geldi. tam da Burgo yla web camden konusuyoduk.. Neyse asagi indim. merakla beni bekliyolarmis. hemen Turkiye kitaplarini getirip anlattim. Ispanyolcami begendiler. sonrada Turk kahvesi yaptim. sallama fal bile baktim. Dedimki "fincani cevirip benledikten sonra fincani kaldirirken eger fincan tabaga yapisirsa dilegin gercek oluyo...yada ogle bisey oluyo :P" sonra Lulu teyzemin fincani tabaga yapisti. Koskoca kadin sevinc cigliklari icinde ayaga zipladi. bi gurultu koptu herkes icinde. cok neseli millet yaw :))
Yanliz isin ilginc tarafi Lulu teyzem, kizi ve kizinin kocasi disci. ve 2 yasindaki cocuklarinin elinden lolipop dusmuyo. neyse dis benim disim sanki..
Wednesday, October 19, 2005
zamazingo
Sevgili Ayiyogi,
dun okuldan cikip sehir merkezine dukkana gidiyordum. 2 iyi arkadasim(mimarliktan) da oraya gidiyormus. beraber biraz dolastiktan sonra benle dukkana kadar yuruduler.(Guanajuato daki festivale beraber gitmek istiyoruz) Ben de "Annemle tanisirsaniz, beraber gidecegimizi soylersek izin verebilir" dedim. Zaten cok tatli arkadaslarim, hemen tanistilar. annem, babam ve ark.larim aralarinda (ben AZ bucuk anlamaktayim) motor gibi konustuktan, aralarinda sakalar yaptiktan sonra kikir kikir gulerek "Ok gidiyorsun" dediler. ACCAYIP SEVINDIM. sonra onlar gidince annem "Arkadaslarini cok sevdim, cok efendiler" dedi. / Sindi sirada Emin, Guanajuato da yasayan Cihan ve baska sehirden gelicek olan Silayla nasil bulusacagimiz var. Turkler Cihanlarda kalicakmis. ama beni arkadasim da davet etti.... Nasil olacak¿¿¿..
Tuesday, October 18, 2005
zamazingo
Oaxaca da CEKIRGE yedigimi soylemeyi unuttum.
Monday, October 17, 2005
zamazingo
Oaxaca gezisinden dondum. sirin, duzenli bi sehir.. eski medeniyetlerin (zapotek- mistek) yasadiklari ve dinlerini pratik ettikleri yerleri gorduk. Oaxacanin tipik yemegi sicak cukulata ve ozel bi ekmek. tam bana gore. bisuru cukulata aldik. :)) bu sabah annem bana sicak cukulata yapti. hayatimda ictigim en iyilerindendi.. her aksam diskoya gittik.
burda insanlar dans etmeye bayiliyolar .. en kucuk bi citirtida oyniycak gibiler.
arti cogu insan latin dansini, dogalarindan gelen dansi cok iyi yapiyolar. meksikalilarin yaninda turkler tam odun gibi kaliyo.
bide cok da eglenceli .. ilk aksam diskoda, hayatimda ilk defa masa dansini gordum. yuvarlak yapiyolar, ortada masa var. "ee, ee " diye bayiriyo herkes, birinin ismini soluyolar. o masaya cikip kivirtiyo..
solo, solo, solo diyolar bide.. ne biliyim cok eglenceli..
bide tum exchangelerin gittigi Ryla vardi. seminer gibi bisey . ama ben bunu tercih ettim .
cunku Ryla seminerine istanbulda gitmistim.
mimarlik bolumunun tumu gitti oaxaca gezisine. tek yabanci bendim. surrrekli ispanyolca
konustum.. baya gelisti heralde.. :))
sadece konusarak ogreniyorum. her dedigimi anliyolar ama .. annem baya yardim ediyo ispanyolca konusunda. / haftaya Guanajuatodaki (burdan 1.5 saatlik sehir) Cervantino ya gidecegim. Internasyonel Kulturel bi festival. hersey var; tiyatro, konser, sergi, hersey... bide o sehirde cok hippi yasiyomus :) cok sirin. beni bi kac meksikali arkadasim cagirdi. ayrica Andres ve Eminle de konustuk. bizim bolgede toplam4 turk var, biri o sehirde yasiyo. onla ve o sehirdeki degisimlerle bulusucagiz. Andres de gelirse ailem izin verebilir. bakalim../ Emin Turk yemeklerini ve geleneklerini benden iyi biliyo.. :) 2 hafta sonra onun dogum gununde tum Turkler onun evinde toplanip cilingir sofrasi yapacakmisiz.. hadi bakalim
Sunday, October 09, 2005
zamazingo
Kac gun gecti bilmiyorum. gecen persembeydi heralde. ailem bizi (bruno, loes, ben) Leona goturdu. cok guzel bi sehir bence.. once yemek icin bi akmerkezimsi bi yere gittik.Emin ve Adrian (bi arkadas) da geldiler. inanir misiniz Burgerking de yediler(queretarodaki gibi)... ben Tayland mutfagini tercih ettim. ve orda 5-6 kisilik sarisin grup gorunce hemen Meksikali olmadiklarini caktim. (cok zeki oldugumu soylemis miydim¿) Megersem Leondaki rotary exchangeleriymisler. cok sevindik. beraber foto cektik. konustuk. yine sevindik. onlardan ayrilinca biraz alisveris yaptik. sonra sadece ayakkabi satan bi alisveris merkezine gittik. Leon deri isciligiyle unlu. ben cildirdim. 3 tane kokos ayakkabi aldim. Sonra nihayet gercek Leonu gormek uzere sehir merkezine gittik. Yuruduk.Gercekten cok sirin bi sehir. binalar cok sevimli. Leonun aslan heykelleriyle foto cektirdik. yine sevindik. ve donuse gectik. Donuste kardesimin cep cinemasiyla 3. kere spidermani izledik. ve Bruno nun 6 dil bildigini ogrendim. ve bana humus yemegini cok sevdigini soyledi. bi gun beraber yapicaz./ bu degisim olayi super bi sey yaw. bazen bi olay oluyo ve herkes kendi ulkesinde o olaya nasi tepki verildigini soyluyo. ya da bi sey yapip Turkish style, Belgian Style, su style, bu style diyip egleniyoruz.
Thursday, October 06, 2005
zamazingo
oaxaca gezisi icin internette oaxaca yi arastiriyodum. (ohaka okunuyo)
ve neye rastladim.¿?¿?¡¿ Oaxaca dunyanin gidilmeye deger ilk 10 sehri icinde yer aliyor. ve 8 numara da KIM VARRRRRR?'???¿¿ tabiki ISTANBUL :))) bu site msnim de yaziyo.. ispanyolca dersine gitmem lazim. yorumlarinizi maille atin porfavorrrrrrrrrrr...
zamazingo
Dun danismanimdaki yemegi anlatmayi unuttum. Senor meksikanin en iyi universtesinde okumus. Mexico city de .. onu da baska turlu kesfettim. neyse gittigim de Dr Mariano ise donuyordu. ama esi, cocuklari ve torunlariyla beraberdim. hepsi uzun boylu ve sirinler. duvarda nazar boncugu gordum. 2 yil once Cemre diye bi turk onlarin evinde kalmis.
zamazingo
Bu sabah annem bana "Turkiyede adamlar bir kac kadinla evlenebiliyor mu?" diye "benim dunyadan haberim yok" mesajini veren bi soru sordu. bi de geldigimden beri gazete gormedim :o Ailem hafta da bir aliyoruz demisti. 1 aydir burdayim gormedim. busabah sordum. baba sadece futbol kismina bakip cope atiyomus. Cok Yazik!!!!!!!!!!!! cik cik cik ... ama ben onlardan daha cok merak ettigim icin bana alicaklar :) cok iyi insanlar anneyle bi anlasma yaptik bana ciddi ciddi ispanyolca ogreticek. ailem bugun okuldan sonra ben Loes ve Brunoyu leona goturecek. Eminde baska bi arkadasiyla gidiyomus ordaki Turk lokantasina.. belki bizde gideriz :)))))))))) / yaraticilik odevi olan Yaya sergisi odevinden 10 de 8.75 aldim. Dusunce yi cok begendi hoca.. fotosunu cekip isteyene yollarim.
Wednesday, October 05, 2005
zamazingo
dun yani sali aksami her zamanki gibi rotary toplantisina gittik. ama dunun ozelligi herkesin danismaniyla tanismasiydi. benimki Dr. Mariano diye cok iyi bi doktor. uzun boylu saci beyaz, cok sirin karizma bi adam. beni hemen bugun icin yemege cagirdi. burda en onemli yemek ogle yemegi oldugu icin yemege cagirmak demek ogle yemegi demektir. yegeni Ale nin arkadasiymis. ama kim oldugunu anlayamadim. bugun cocuklariyla ve yegenleriyle tanisicam. Rotary yemeginin sonunda getirdigim lokumu herkese ikram ettim ;) begendiler. /bugun okulda exchangelerle beklesirken benim yaraticilik sinifimdaki Daniela geldi. onlarin evinde Fem diye bi hollandali kaliyo. eve gidicekmisler. "istersen sende gel" dedi. 3 de yaraticilik dersimiz var. donuste yine alirim seni dedi. bizim komsu da .. ben de eve geldim.. dersten sonra Dr. Mariano ya sonra da aksam 8 de exchangelerle pizzaciya gidicegiz. / yarin okuldan sonra Leon sehrine gidicez. Bruno da(brezilyali) bizle gelicek. artik 4-7 arasi muzik derslerine gitmemeye basladim. cunku pek bisey ogrnmiyoruz
Tuesday, October 04, 2005
zamazingo
Simdiye kadar kendimi tatilde saniyodum. benim icin okul okul degildi.. hersey tatildi. ama yeni yeni bu hayata alisiyorum. bugun ilk sinavima girdim, tum Meksikalilar gibi terledim... artik bu hayatin farkliliklarini acikca gorebiliyorum. mesela sindiye kadar ne okulda ne de otobus duraginda kosan, panik yapan insan gormedim. otobus bekliyo zaten. okulda da sinifa yetismek icin panik yapmiyo insanlar. stres yok bu sehirde. sehir kucuk evet ama bunun iyi yanlarida kotu yanlari kadar cok. istanbul cilgin ve cok hareketli bi sehir. yoruyo insani. bi cok guzellikler barindirmasina ragmen guzellikleri gormez hale geliyosun. burda o kadar hareket yok belki ama olanlari sonuna kadar degerlendiriyolar.. ben gayet mutluyum burda..
arkadaslarim cok iyiler. sindiye kadar okulda ve evde birbirine trip atan, kusen, hava atan, onyargi barindiran gormedim. insalla bende bu iyi ozellikleri kaparim.
/ ufak bi sey var ki insanlarla tanisirken kendi adimi onlara soyletmek icin o kadar ugrasiyorum ki karsi tarafin adini sormayi unutuyorum. 1 aydir arkadas oldugum birinin adini az once sorup ogrendim.. neyse / burda "los pensadores" diye bi yarisma var. en cool, sportmen, capkin, cilgin, mesgul, populer kiz ve erkeklerin fotolarini cekiyolar. bide en iyi arkadas grubu var. bizde degisim ogrencileri olarak en iyi grup olarak katildik. gercekten superiz ve kazanabiliriz :) bu cuma bi disko var. biz ve herkes oraya gidicek. yarismanin sonuclari aciklanicak..