Friday, September 30, 2005
zamazingo
Yeni yeni evde ve bos gecirdigim tum zamanlari yazik ettigime karar verdim. En azindan baska yerlere, evlere gitmek lazim. Celayada bile olsa.. cunku burda sadece 1 sene varim. ve hic bi okulsal zorunlulugum yok. zaten olanlari da ben yaratiyorum .
/ Arkadaslarimla Guanajuato gezisi bence cok yerinde olacakti. cunki ailem cok iyi -ama malesef bos insanlar. beni gezdiriyolar. ama sadece gezdiriyolar. "Burda sunlar yasadi. Sunun mimari su, su tarihte yapildi" yok. Celayanin en onemli kilisesi olan El Carmeni bana ailemden once Abrahamin ve otekilerin gosterdigini ve kilise hakkinda herseyi anlattiklarini soylemismiydim. iste o zaman gordugun seyi sindiriyosun. iyki mimarligi secmisim.
zamazingo
Ay burdaki insanlar cok "tiny tiny" bi hayat yasiyo yaw... Queretaro- buraya yarim saatlik ve Celaya nin 4-5 kati sehir- de ailem bizi oranin en buyuk(¿!) alisveris merkezine goturdu. inanin bizim akmerkezin 3 de biri. :)) ama eminle buyulenmis gibi yaptik. bisurude alisveris yapip psikolojik olarak refresh olduk. Eminin evi ve ailesi cok manyak yaw. Alman asilliymislar. bu pazar izin koparabilirsem onlara gidicem. ve ispanyolca dersi icin kendi ulkelerimizin tanitimi icin calisicagiz. / Guanajuato gezisi zor durumda, kivraniyo cunku burdaki babam yollarin tehlikeli oldugunu soyledi. -Tehlikeli dedigi Istanbul yollari gibi bisey. Celayada en yuksek yukselti 3 metre oldugu icin Celaya disinda heryer tehlikeli tabi..- Sonra benim bozuldugumu gorunce "Ama baska zaman beraber(ailecek) gideriz" lafini duyunca gercekten gozlerim doldu. bide Yeni turkunun "bana bir masal anlat baba"si caliyodu. iyce uzuldum. Celayanin disina sadece aileyle ve rotaryle cikicakmisim. Bu bana "Senin akil sagligini bozmaya calisiyoruz" demek gibi bisey olur. neyse saglikli bi yolunu bulucam sonunda.
Thursday, September 29, 2005
zamazingo: September 2005
buraya foto koymuyorum cunku bi program fln yuklemek gerekiyo. ama baska bi sitem var mail atip isteyenle paylasirim hersey orda...
23 septemberda yazdigimi okuyup neden muzigi sevdigimi anladim. Cunku orda pek bisey yapmiyorum. :)) nihih nih. Sadece yetenekli bi grup caliyo. otekiler arka bahcede itisiyo, simariyo.. ben sohbet ediyorum bu arada muzik kulagimin pasini atiyo.. dun Turkce muzik dinletip konserde bi tane de Turkce sarki calinmasini onerdim. tabi ben soylemiycem. Arkadasim Abraham´a ogreticem. / dun Abraham bana biraz bateri ogretti. yeni seyler iste... /
Burda Turkiyeyi gorusum degisti. Burda Turkce muzik dinlemekle Turkiyede dinlemek arasinda dunya kadar fark var. Ozcan Denizi bile kendime cok yakin buluyorum burda :) Burda Meksikalilarin kulagiyla dinliyorum. Ya da Dunyadan habersiz insanlara Turkiye brosurleri gosterirken onlarin gozuyle gorup buyuleniyorum bazen.. bence bu Rotary programinin en onemli getirilerinden biri ULKENI BASKA GOZLE GORMEK ve Vataninin gozunde daha degerli olmasi..
Dun yaraticilik dersi icin internette sanatci ariyodum. Semiha Berksoyla ilgili bi yazi okudum. Gercekten "Agladim"la "Gozlerim yasardi" arasi bisey oldu. Onun icin bi muze yapilmasi sart. Benim gibi cok vakti olana
http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=3185 /
bugun okuldan sonra Queretaroya gidicez. Emin de bizle gelicek. nihayet alisveris :) / yarin Andres lere oglen yemegine gidicem. aksam 7-8 gibi yaraticilik sinifiyla bi barda bulusup sanat konusucakmisiz :) / cumartesi de Abraham , Pablo ve adini hep unuttugum kizla (ve baska insanlar) Guanajuato sehrine gidicem. izin alabilirsem tabi. Madrenin izin vermesi icin arkadaslarimla tanismasi lazim. Guanajuato Celayadan daha kucuk, genelde hippi lerin yasadigi, sevimli, dar sokakli, buraya 1.30 saatlik bi sehir---
Wednesday, September 28, 2005
zamazingo
Evde sans eseri DIL PEYNIRINe benzer hatta aynisi bi peynir buldum. cok sevincliyim :) / Burdaki insanlara Turkce muzik dinletiyorum. Bide kor cahillere Turkiyeyi anlatiyorum, hatta bazen asiri korse dunyayi anlatiyorum.
Tuesday, September 27, 2005
zamazingo
Rotaryde bizden sorumlu Sergio Oaxaca ya gitmeme izin verdi. Cok sevindim. Gezmek istiyorum. / Yaraticilik sinifinda ortmen bana Turkiyeden aldigi "Turkiyede sanat" kitabini verip sonraki derse bi Turk sanatciyi anlatmami istedi. Turk oldugum icin onun bakis acisiyla gorebilirmisim. Ve bu sunumu ispanyolca yapicam.. :) /
Bu cuma ve sali sinavlarim var. bakalim nasi olucak.... cok calismam lazim - cok is var.
Monday, September 26, 2005
zamazingo
oyiiii (meksikada hey demek) Turkiye. bundan sonra internette gunluk tutmamaya karar verdim. sizden haberler kesildi gencler. ¿que paso? valla biri birini unutucaksa, heralde once ben unuturum gencler...! seneye yine ordayim unutmayin gencler.. haber verin, mail atin, noruyonuz..¿¿
Saturday, September 24, 2005
zamazingo
cuma ve hafta sonu haric hergun spor yapiyorum. ozellikle tirmanma bacaklarimi agritiyo hala. Bugun tekvandoya basladim. surekli tekme ata ata en sonunda dayanamadim erken biraktim.dalagim sisti. agzimdan nefes aldigim icinmis. Burnumdan nefes almam gerekiyomus. neyse gecicek gecicek.. programimin fotosunu cektim. isteyene yollarim. ama yaptigim seyler- yoga, tirmanma, tekvando, muzik, latin dans(ctesi).. hafta sonlari da diskoda spor.../ bu arada son zamanlarda oturup dusunmek icin vaktim oldu ve bi gidim ingilizce bilmeyen ,sirf benim ispanyolcamla anlastigimiz, arklar edindigimi farkettim. / sindiye kadar en uzun -3 haftalik- gittigim kampta bile ingilizce dusunmeye baslamistim. ¿10 ay sonra ne olacak? su an bile ispanyolca bazi seyleri refleks olarak,dusunmeden, solemeye basladim. /Okulda bi kisa filmde oynama teklifi aldim. ama oyle bi rolki benden baska kimse oynayamaz. yani o kisi benim, kendimi oyniycam. ama hala dusunuyorum. cunku butun okul izliycek. utanirim ben.. / 13-17 kasim arasi mimarlik bolumu olarak Oaxaca diye bi yere gidiliyomus. 8 saat otobus yolculugu. ben cok isterim. cunku zaten cogu ark.im mimarliktan. bakalim ailem ne diycek...
Friday, September 23, 2005
zamazingo
zamazingo
bu carsamba muzige kaldim. 4le 7 arasi. Bayyildim bayyildim. cok seker insanlar zaten 3 unu mimarliktan taniyorum biraz daha tanistik. muzik hocasi kafa biri. Ben sormadan 2 kisi gelip "bende fazla gitar var ister misin" diye sordu.. grup da cok yetenekli insanlar var. cok guzel caliyolar ve soyluyorlar. imrendim valla. hem de cok dinlendirici. "Dust in the wind" i ve baska ispanyolca sarkilari caldilar. /neyse sonra yaraticilik sinifinin sehir merkezindeki bulusmasina o 3 arkadasla beraber gittik cunku onlar da yaraticilik dersi aliyolar. Merkez de El Carmen kilisesinin onune oturup kilisenin bazi bolumlerinin siluetini cizmeye calistik. bu yaraticilik dersi cok yonlu bi ders , hocasi da turkiyeye gelmis cok sevmis, nazar boncuklu bi bilezikle dolasan bi insan./ neyse sindi ispanyolca dersine gitmem lazim. odevi de kardesime yaptiriyodum ama yarim kaldi neyse...
zamazingo
Ailem parti malzemeleri satiyo diye "oooh artik sen her gun her gun partilere akarsin" diye dusunenler cok yaniliyo. cunku aksam bi yere gitmek isteyince anne baya miy miy ediyo. kimle gidicen, nereye gidicen, ne zaman donucen... 9 da bulusucaz diyorum. kadin bana 11de da da donersin o zaman diyo. o zaman gercekten arkadaslarimla hic gorusemem. burda gelenek gibi bisey Fiesta yau. / dun bi Rotary toplantisi oldu. aileler de geldi bu sefer. kurallar ve program konusuldu. sonraki ailelerimi ogrendim. 2. ailem su anki Loes in (belcikali) ailesi. ilk hafta evlerine yemege gitmistik. evlerinde guzel tablolar var. 1 tane 27 yasinda abi var. super ingilizce konusuyo. anne ing bilmiyo. ve baba surekli golfe gidiyo. / 3. ailem ise sindiki Vinicious un(brezilyali) ailesi. Vini. bana cok iyiler dedi. 3 kardes var. evdeki en kucuk kardes 20 yasinda. ve onla gezmesine izin veriyolarmis. insalla arabasi da vardir. onun disinda bizimle ilgilenen Sergio dan, Luis e, Cozumele gitmek icin izin aldim. rotaryen dedim. tabii dedi. cok sevindim. /
Wednesday, September 21, 2005
zamazingo
Dun aksam diger degisim ogrencilerinin de gelicegini dusundugum Rotary toplantisina gittim. aksam 9.00 da.. Rotary evinin girisinde bi adam "Senor larin yanina mi senora larin yanina mi gitmek istersin?" diye sordu. bayanlar daha yakindi. Bi bakiyim dedim. 7-8 orta yasli hanimcik yuvarlak bi masa etrafina oturmus, taki dergilerine bakiyolar, sohbet ediyolardi. ben once biraz utandim tek genc olarak. kendimi filan tanittim. biraz sonra bu grup 2 masaya bolunup dominonun bizim kucukken oynadigimizin daha komplike versiyonunu oynamaya basladilar. ben de oynadim. once ingilizcesi super bi teyze(¿?) yardim etti. sonra ogrendim. Cok zevkli.. kadinlar cok sirindi. birbirlerine laf atiyolar. sakalasiyolardi. gercekten komik seylere guluyolardi. ben de azbucuk anliyorum tabii. / bence bu "ilginc" deneyimi yasamam cok iyi oldu. cunku meksikada kendi ailemden baska fazla bi orta yasli insanla muhattap olmuyorum. Bu insanlar tam annemin babamin (ayse ahmet) arkadaslari gibilerdi. Bi kac dil bilen, okumus, rotaryen olmus, hayatta yapmasi gereken herseyi yapmis ve domino oynamaya vakit ayirmis insanlar. Dun aksamdan sonra kendi ailemin hafif bos insanlar olduklarina karar verdim. Boyle her cesit insanla tanismam lazim. Yoksa Meksikalinin benim ailemden ibaret oldugunu dusunmeye devam edicektim. Benim burdaki annem daha genc, hafif kokos ve hafif bos bi kadin. Ama ben oteki tip birinin evinde kalmayi yada vakit gecirmeyi tercih edebilirdim. Kendisinden biseyler ogrenebilecegim biri olurdu. ama neyse sindiki annem de bana sunabilecegi en iyi hayati sunuyo.
Tuesday, September 20, 2005
zamazingo
MEKSIKA ya geldigimden beri benden haber alamayanlar yada bu kadar yazidan kafasi karisanlar icin ozet: Genel olarak iyiyim. Sehir kucuk ama okul ve insanlar guzel. yapicak bir suru aktivite var. henuz aktiviteleri deneme asamasindayim kesinlesince yazarim buraya. okulda tam istedigim dersleri aliyorum o yuzden vaktim okadar da bos degil. Daha cok Meksikalilarla takiliyom. Partileri seven bi millet olmalari da guzel tabii. Diger exchange arkadaslarim da sevimliler ve cok ders kiriyolar. beraber spora filan gidiyoz. Ailem cok iyi ve dusunceli. Bana resmen kendi cocuklari gibi davraniyolar. Meksika tarihiyle ilgili sordugum sorudan 2 gun sonra anneannenin evine gittik ve 1 teyze ve anneanne bana Meksikanin tarihiyle ilgili bisuru sey anlatti. Yemek aliskanliklari bizim (Ayse- Ahmet-Sevgi) aileden cok farkli olmasi biraz zorladi beni ama alistim, kendi duzenimi de kurdum. sorun kalmadi. -MEYVEMI YIYORUM ANNE- Fotograf paylasmami isteyenler bana email atsin. isteyenlerle foto paylasabilirim.
Sunday, September 18, 2005
zamazingo
Bunlar herseyi acili yiyolar. gecende sinemaya gittik. ark.larim yaninda cinayet islenmis(blog blog diye aci sicramis) patlamis misir aldilar. sonra bazi sekerler acili. cipsler acili. henuz aci pastaya rastlamadim ama kesin vardir./ kardeslerim felaket besleniyo. zeytine, kiviye "boggh" diyolar. bense yiyip nirvanaya variyorum. surekli tacomsu seyler, yada pizza veya abur cubur yiyolar. sonrada TV izliyolar. Aileme Meksikanin ispanyollar basmadan onceki adini sordum. bilmiyolar. "anneanneye soralim" dediler. OHA../ okulda mimarlik bolumu baskani Roberto diye bi adam var. Ben "istanbulda oturuyorum" deyince. "aaa mimarlik konferansina gelemedim uzuldum" fln dedi. bende "Ben gittim superdi" diye hava attim. sonra Turkiye brosurlerini filan gosterdim. Bi cocuk bazi buyuk sehirlerle ilgili bi internet sitesi hazirliyomus. "Istersen Istanbul fotolarini da koyabiliriz dedi" ben de "tabiki" dedim. Iste burda reklam yapiyom
zamazingo
15 eylul de okulda biri beni ve tum exchangeleri partisine cagirdi. ayni gun meksikanin independencia gunuydu. Herkes Meksikali meksikali giyinmisti. o yuzden ailecek Hidalgo diye bi sehre gidicektik. anne baba cok ozeniyo. Ben de partiyi soyleyemedim. herkes gelmek zorunda gibiydi.. gidip bana kocaman bi sombrero bile aldik. Cok Az da olsa bende meksikaliya benzemistim. sonra o hidalgo sehrine 1.30 saatte vardik. o sehir revolusyonun basladigi yermis. o yuzden sokaklarda bi suru insan vardi. Bos bos gurultuler ve asker yuruyusleri oldu.. benim icin ordaki en ilginc sey PEYNIRLI dondurmaydi. nefisti. sonra renkli bi lokantada oturduk. mex annem "Rotary kurallarina gore alkol yasak biliyomusun...sadece bizim yanimizda tadina bakmak icin ic.. arkadaslarinla icme.. blah blah blah" gibi konusup vaktimi caliyo.. 15 eylul 365 gun icinde tekila icmeye en musait gun oldugu icin tekila istedim. zaten ailecek gidilen bi yemek ne kadar eglenceli olabilir?? kucuk kardes kendini masaya yaymis 15. ruyasini gorurken bende bayip yaydim kendimi masaya hatta oyle resmim bile var. ayy ne sikici gundu. ben uyurken mariyaci filan gelmis(bi cins muzik). Sarkici kadin "viva mehiko" diyip mikrafonu agzima dayadi. bende dogal olarak uyanip mal mal baktim. sonra iyce uyurken mex babamin basbasbagirarak soyledigi sarkisiyla uyandim. bos bi gundu.. 3 de donusegectik. 5 de yattim.
Wednesday, September 14, 2005
zamazingo
zamazingo
Dun herzaman ki gibi okul cikisinda Josue yle (buyuk kardesim) bulusup otobusle once ben latin danslarini goriyim diye bi kultur evine (begenmedim ordakini) sonra da dukkana gittik. Dukkanda Jorje nin(kucuk kardesim) (bi daha aciklama yapmiycam) cilgin cep sinemasinda Spidermani izledik. O aletle ayni zamanda muzik dinleniyo ve oyun oynaniyo../ Aksam ise Jorje nin doum gununu kutlamak icin Papacuyun evinde toplandik. amcalar teyzeler kuzenlerde geldi.. orda ben ve josue biraz bayiyoruz. / yemekte tortillaya benziyen biseyin uzerine herzamanki gibi fasulye, lor peyniri gibi bisey, yesillik koyup yiycektik. ben dune kadar acidan uzak durmustum. ama dun gunes mi carpti bilmiyom, deniyim dedim. 4 cesit vardi. "sen yesili dene" dediler. denedim. hic bisey yok. "kirmizilar feci" dediler. gercekten cok az insan yiyodu onu. ben de baydigim icin degisiklik istedim belkide.. onu alip baya bi koydum yemegime... bu arada herkes surat ifademi merak ediyo, bana bakiyolar. cogu davranisima da guluyolar. Allah sizi inandirsin o yedigim aci benim Turkiyede kendimi alistirmak icin yedigimin benzeriydi. Hic de mosmor olmadim yada cigliklar atip kafami klozete filn sokmadim. evt sonra biraz "ay uy" dedim; ama o kadar. bundan sona yiycem aci./ Bu arada burda "El gato volador" diye bi sarki var. ucan kedi demek. bilmem orda da var mi???? bence mukemmel bi sarki . bi adam wou volu wou voual wauo gibi anlamzis biseyler soyluyo, sonra da el gato voladooooooooooor diyo.. en yakin zamanda CD sini alicam..
zamazingo
zamazingo
az once 1 haftami anlatan super bisi yazdim ama yok oldu. su an sakinlesmeye calisiyorum.... malesef azaltarak yine aynisini yazmaya calisicam. / okulda gecen sene amerikaya gitmis, ingilizceleri super eski exchangelerle tanistim. birine sahte amerikali diyorum cunku sarisin. bu cumartesi onla takildim. once evine (¿malikane mi desem?) gittik. evinin ici ama arabayla 2 dk bi bahcede dedesiyle babanesiyle ve halasiyla tanistim. hepsi sahte yaw sari sari hepsi.. dedesi istanbula gelmis. bana hemen ne kadar bayildigini anlatti. sonra Hawai dans akademisinin acilisina gittik. cok begendim. tik, tiki, tik-tik diye muzik caliyo. kizlar komik komik dansediyo..sonra yine Hawaian bi ortamda bi arkadas gelip Turkce "A..." gibi hic agiza alinmamasi gereken :P bi kufur etti. ehuheu. ben gulmekten catlayinca herkes cocuktan ogrenmeye basladi. sonra biri bi defter cikardi. ben yeni seyler yazdim oraya.. bi anda bi suru insan birbirlerine degisik ses tonlariyla Turkce kufur etmeye basladilar.. Cok eglendim.. Bi turk soylese degil ama bunlarin, bi suru orta yas ve yaslinin arasinda bagirarak solemeleri gelcekten komikti. sonra biraz daha gezdik. / okulda hala kesfedilmeyi bekleyen bi suru sey var gibi geliyo.. Ispanyolca dersleri Brezilyalilarin ve benim ricam uzerine biraz daha ust seviye oldu. artik kalem, defter, masa yerine fiilleri ve zamanlari ogreniyoruz. ben de okulu umursamak acisindan diger exchangelere gore inek sayilirim.
Sunday, September 11, 2005
zamazingo
zamazingo
burda yesil ve olmamis domates yiyolar./
2 gun once tirmanis sporuna basladim. yanliz uffacik bi sorun varki, duvarimiz yok. o gelene kadar kosup, hoplayip, ziplayip, adi olmayan bisuru hareket yapip kaslarimizin pasini atiyoruz. iste o gunden beri nineler gibi "ah oram,ah buram" diye dolaniyorum. ciddi ciddi bi yada bikac spora baslamaya, gencligimi kurtarmaya karar verdim./ dun centilmen kardesimle (kaldirimda yururken kizlarin ic tarafta yurumesi gerektigini bilen bi insan) 007 James bond u izledik. valla hic de cool degil herif. ustelik bence yasli ve gerizekali
Sindi adam teroristin pesinde, yolda bi kiz goruyo, en yakin yatakta onu yaptiktan sonra yine teroristin pesine dusuyo.. (buarada asil sevgilisi kotu adamlarin elinde) boyle sacmalik olmaz
/ Ale nin gulegule partisine gelince... ilk "meksikada fiesta" deneyimimi yasamis oldum. insanlar gercekten cok sicak kanli(!!) bi durum yuzunden bi suru davetsiz misafir vardi. ama bence daha iyi oldu cunku arabasi olan arkadaslar edindim (ehuehu) °birinin arabasina 7 kisi dolusup gezdik !! Daha fazla ayrinti yazmiycam. Babam gelir, alir beni valla.. ilgilenen maille sorsun ;) / Bu arada annemi ve babami beni buraya yolladiklari icin cok taktir ediyorum. Tek yavruyu dunyanin obur ucuna yollamk kolay degil. ayrica ben yokken kendilerine baska meskaleler bulmuslar gibi dedikodular geldi kulagima kuslardan... :P
Thursday, September 08, 2005
zamazingo
Dun okulda sinema media gibi bisey okuyan cocuklarla tanistim. hatta beni zorla derse sokmaya calistilar. ama ders ispanyolca ve kadin sadece cen cen konusuyo. belki sonra.
son ders proceso creavitodu( yaraticilik bilmemnesi) iste en sevdigim ders . bi kere hoca super. (her acidan) 50 cm lik citalarda olusan bi kup dusunun, ici ve yanlari bos. onun icine misina ipi ve boncuklarla sanat yapiyosun. boncuklari misinaya gecirip istedigin sekilde geriyosun ipi.ozgursun. yani olay su ki havada ucan boncuklar gorunuyo sadece.
sonra adam basina gecip uzun uzun yorum yapiyo. ogrencilere yorum yaptiriyo. mimarlikla alakali bisi tabi.. ve her hafta baska sanatcilarin eserlerini (her alanda) gosteriyo, yorum yaptiriyomus.. sevdim bu dersi. sonraki derste adama portfolyomu gosterecegim.
Dun okuldan sonra Andreslere yani gecen sene Turkiyede olan bi Meksikalinin evine gittim. kardesinin(17) doum gunuydu. Andres ve ailesi gercekten cok kibar, dusunceli ve iyi insanlar. Gecen sene bi Turk (E.P)onlarin evinde kalmis. Ailecek Turk hayranilar. Gittigimde arkadaslari vardi ve Turkce muzik dinliyorlardi. Andres cok iyi turkce konusuyor. benle konustuguna cok sevindi cunku Celayada baska konusabilecegi kimse yok. ben de turkce konusmayi unutmusum. ikide bir ingilizce kelimeler cikiyodu agzimdan. eeeh 3 dili birden konusmak kolay diil. Annesiyle ispanyolca, arkadaslariyla ingilizce, andresle turkce. sonra annesi bana egitim hayatimla ilgili bisi sordu. bende andrese tercume etmesini rica ettim o da etmedi. "ispanyolca anlat,yavas olsun, anlat" dedi.gaza getirdiler. bende tam anlamiyla kafa goz yara yara konustum. Veee sunlari anlattim "benim gorsel seylere ilgim var, bana en uygun olan 2 universte vardi. Birine OSSyle, yani 1 yillik ineklemeden sonra 3 saatlik ter dokmeyle, 2. universteye ise portfolyo hazirlayip sonrada gorsel algilama sinavina girerekten girilebiliniyor. ben ikisinide istedim. once OSS ye kastim. OSSile girilecek okulun puaninin cok yukselecegini dusunerekten, diger universteye kasmaya basladim. yani portfolyo hazirladim. Sonucta Sabancinin puani yukselmedi ve 2 universteyi de kazandim. icim rahat.. fiiiuuuuuv." Ve anlatabildim. tabiki carpik curpuk bi ispanyolcayla, fransizcadan atmasyonlarla ama annesi anladi. :) ve 1 haftada bunu anlatabildin- bravo dediler. sonra Andrese getirdigim nargile tabacosunu verdim. nargile ictik. tavla oynadik. turk turk davranislarda bulunduk yani.. Andresin annesi bana ikide bir gelip "turk cayi ve kahvesi ister misin?, helva sever misin?, Mustafa sandali mi seviyosun, Tarkani mi?, cacik sever misin?" gibi sorular sordu. Cok turk bi gundu ve gozlerim yasardi. Ailesi gercekten cok iyi "burasi senin evin" dediler. Tugrul Savkayin yazdigi Turk yemekleri kitaplari var. "Canin isterse gelip ozledigin yemeklerden yapabilirsin" dediler. Evlerinde "Octavo" diye bir Meksikali ressamin resimleri var. Biraz Dali´ye benziyor.
Sonra benim ailemle Papacuyun evine gittik. butun aile ordaydi. belki 20 kisi vardi. Ale ye "gule gule", bana "merhaba" toplasmasiymis. pasta kestik. benim uykum geldi cunku bi onceli gun 6 saat uyumustum. bazi gunler ders 7 de basliyo... Ale gidicegi icin cok heyecanli, bana abartiyo gibi geliyo cunku ben de yasadim. "Ayy 5 gunum kaldi" diyo mesela. ben de "benim 1 gunum de kalmisti" diyorum. Neyse bu cuma ona gule gule, bana merhaba partisi var. ben kiskanmiyim diye heralde.. :P bende bazi arklarimi cagirdim.
bugun de okuldayim iste. aralarda bos derslerim var. yada olmasi gereken dersim bos. mesela mat bos bugun. hep oluyomus boyle.. su bi hafta gecsin. hangi dersi sevip sevmedigimi anliycam. Cogu degisim ogrencileri ikidebir internet salonuna akiyo.
Tuesday, September 06, 2005
zamazingo
Hola,
Como estan Turkiye,
Benim burda keyfim yerine gelmeye basladi alistikca.. bugun burda bi cok istedigim dersin yaninda 3D animation oldugunu da kesfettim. Sabancidan farki yok gibi bu universtenin. spor olarak tekvando yada kick box alicam. bugun universitede ilk gunum. ilk ders ingilizceydi ve ben gelince herkez heyecan yapti. Bi Kizilla tanistim. cok sirin. ;) tum kizillar beni bulur zaten yada ben onlari.
bugun diger exchangelerle takildim.
simdiye kadar tanidiklarimi sayiyorum- 2 alman kiz, 1 kiz 1 erkek brezilyali, 1 tayvanli erkek (adi skip), 1 adet Emin(turko), 1 belcikali kiz, evet simdiye kadar tanistiklarim... 1 tane amerikali var, ama cok gormuyorum. 1 de hollandali varmis.
bu okul intercambiolara(degisim ogrencilerine) cok alisik.
son dersim ispanyolcaydi. kadina "gecmis zamani ne zaman ogrenecegiz?"
diye sordum. kadin "1 ay sonra" dedi. bende "ne, benim hemen ogrenmem lazim" dedim. o da "tamam ben sana fiillerin gecmis zamanlarini gosteren bi sey getiririm" dedi. :)) ay cok mutluyum yaw . en buyuk hayallerimden birini gerceklestiriyorum; ispanyolca ogrenmeyi. ustelik onunla kalmayip. turkiyede okumak istedigim seyleri de goruyorum.
Turkiye ye gros bisous-kocamman opucukler. "Moccuh" diye...............